• EDİTÖRDEN
  • KÜNYE
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
No Result
View All Result
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
Magg4 Dergi
No Result
View All Result

”Dijital Sanat Dönüşüm İçerisinde”

7 Ağustos 2018
Güncel İçerikler, Sanat
0
”Dijital Sanat Dönüşüm İçerisinde”
0
SHARES
Facebok'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Bağımsız bir sanat grubu olan Folt Space ekibinden Atanur Andıç ve Cansu Nur Şimşek ile hem Folt Space’i hem de dijital sanat ve dönüşen sanatsal üretim süreçlerine dair konuştuk. Kendilerine zaman ayırdıkları için teşekkür ediyoruz.

Fotoğraf ve Derleme: Emre Tunçel

Mekânsal ve durumsal farkındalık yaratma sürecini araştırma amacıyla kurulan FOLT Space ne yapıyor? Kuruluş sürecinden ve yaptığınız işlerden kısaca bahseder misiniz?

Atanur Andıç: FOLT Space öncelikli olarak gelişen sofistike teknolojik araçları üretimsel bazda kolaylıkla uygulanabilir formatlara getirip bu üretimleri atölye ve sergiler aracılığı ile insanlar ile buluşturuyor. Bu süreçteki odağımız, üretim araçlarının getirdiği ulaşılabilirlik ve kullanım için gerekli uzmanlık gerekliliklerini olabildiğince düşürerek insanların (katılımcı ya da izleyici) üretimin arkasında yer alan yapıları ve potansiyelleri keşfetmeleridir. Ayrıca, ekibimiz her projede farklı ortaklıklar ve sponsorluklar kurarak sürecin herkes için yenilikçi, öğretici ve ilham verici olmasına özen gösteriyor.

Cansu Nur Şimşek: Kuruluş sürecinden bahsetmek gerekirse FOLT Space’in açılımı ile başlamak faydalı olacaktır. “Form Alterations” tanımından türettiğimiz bu kavram alternatif düşünceler ve deneyimler üretebileceğimiz bir alana dönüştü ve bu alanı diğer herkesle paylaşabileceğimizi, çoğaltabileceğimizi düşündük/fark ettik. Birlikte çalışmanın verimliliğine ve günümüz sanatındaki gerekliliğine de inandığımızdan ekibimizi katılmak isteyen herkese açık tutmaktayız. İlk olarak Emre Tunçel bize film ve fotoğraf konusundaki uzmanlığı ile katıldı. Atanur ile ben biraz daha akademik bir arka plana sahip olduğumuzdan teoriye de fazlasıyla önem veriyoruz ve FOLT’un kuruluş amaçlarından birisi de kuram ve pratiği bir arada yürütebilmek. Araştırma ve atölyelerimizin sonucunda ortaya çıkan işleri sergiliyor olmak da bizce ayrı bir öneme sahip. Bu noktada sergileme pratiğini de mekân bağlamında sorgulamaktayız.

Sanatsal üretim süreçlerinin yeniden düşünüldüğü ve tartışıldığı şu günlerde, sizin bu sürece dair düşünceleriniz neler? Sanatsal üretim süreçleri bir dönüşüm geçiriyor diyebilir miyiz?

Atanur Andıç: Şahsi düşüncem, günümüz dijital sanatında karşılaşılan en büyük sorunsal, sanatçı-üretim araçları-izleyici arasında kurulan otoriter dengenin nasıl ve neye göre belirlenmesi gerektiği. Katılımcı sanat (participatory art), üretimsel sanat (generative art) ve yapıcı (maker) akımlarının teknolojik ve bilimsel yapıları sanatsal üretime dâhil etmesi ile sanatçının yaratıcı tanımından yaratımın altındaki yapıyı

yöneten birey pozisyonuna geçtiğini gözlemleyebiliriz. Bu yapılar ise, üretimi geleneksel anlamda kullandığımız salt anlamın ötesine geçirerek sanatçı-üretim araçları-izleyici sorunsalını farklı biçimlerde sentezlemekte ve kendi ekolojisini duyumsal çevresine bağlı olarak biçimlendirmektedir. Üretim süreci ise sunum öncesi bir tasarıdan öte, mekânsal davranışların devamlı olarak biçimlendirdiği sonuçlar ve anlamlar bütünlüğüne yani deneyimin kendisi haline gelmiştir. Neticede, şüphesiz olarak günümüz dijital sanatı üretim süreçlerine ve teknolojilerine bağlı bir dönüşüm içerisindedir. Ancak bu dönüşümün ileride nasıl bir biçim alacağı, gelişen dijital üretim yapılarındaki değişen önem ve ihtiyaçlara göre belirlenecektir.

Bağlantılı şekilde; kültür ve sanat, yeni nesil teknolojilerle bir arada düşünüldüğünde hangi soruları sormak veya konuşmak için alan açıyor?

Cansu Nur Şimşek: Sanatsal üretim süreçleri geçmişten beri zincirleme gelişen etki/tepki durumlarıyla dönüşmekte. Bundaki en büyük etken elbette kiteknoloji. Kültür ve sanat, yeni nesil teknolojilerle bir arada düşünüldüğünde bizce ortaya atılması gereken en önemli soru kültürel miras alanında. Kültürel miras çok geniş bir kavram olduğundan dünyadaki tüm varlığımızı ve zamansallığımızı kapsıyor. Teknoloji şu sıralar kültürel-sanatsal mirasın geleceğe aktarılması konusunda hassas tavırlar sebebiyle iş başında; fakat hâlâ neyin, ne kadar, nasıl korunması gerektiği bir muamma. Örneğin 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz “Mirası Yeniden Düşünmek” adlı projemizde kişisel objelerin/varlıkların mirası üzerine bir tartışma açmayı amaçladık. Halen bu konu üzerinde düşünmekteyiz ve kişisel değerlerin yeni teknolojiler aracılığıyla temsiliyeti konusunda tasarımın ve sanatın nasıl rol aldığını ve alacağını önemsiyoruz.

Sónar+D’de gerçekleştirdiğiniz atölye ve sergi çok ilgi çekici. “Evhamı Muhafaza Etmek” projenizde gündeme almak istediğiniz konular nelerdi? 3 boyutlu baskı teknolojisinin bu proje için önemi nedir?

Atanur Andıç: Teşekkür ederiz. “Evhamı Muhafaza Etmek” projesi geçtiğimiz bir yıl içinde ekip ile tartıştığımız bazı güncel soruların neticesinde oluştu. Bu projeyi, Sonar İstanbul 2018 bünyesinde ki Sonar+D’de “Teknoloji ve Evham” başlığı altında 3Dörtgen Atölyesi’nin sunduğu 3 boyutlu baskı desteği ile hayata geçirme fırsatı yakaladık. “Evhamı Muhafaza Etmek” projesi, geçtiğimiz 10 yılda popülaritesi artan dijital muhafaza teknolojilerinin kültürel nesneler üzerinde kurduğu yapay çözüm fikirlerinden doğmuştur.

 

Dijital üretim çağında gelişen fiziksel veri kaydetme araçları bize kültürel nesnelerin bütünlüğüne tehlike arz etmeden yapabilecek bir koruma fırsatı sunmuştur. Ancak bu dijital depolama süreçleri, bize kültürel nesnelerin dijital ortamdaki aurasını, erişim kolaylığının ve güdülen evhamın postmodern anlamdaki tarihsel değerin nasıl düşürebileceği sorunsalını doğrultmaktadır. Bizde bu konuyu daha detaylı ele almak için Adıyaman Nemrut Dağı tepesindekiUNESCO Dünya Mirasları sıralamasına giren Kommagene Krallığı’ndan kalan taş heykellerin temelde olduğu bir üretim süreci oluşturduk. Ancak geleneksel bir dokümantasyon metodunun ve üretim çıktısının ötesinde, sergilenen eserler izleyiciye kendilerini üretim sürecinden bağımsız olarak aynı düzlemde sunmaktadır. Bunun için dijitizasyon ve diğer pek çok 3 boyutlu modelleme sürecinde kullanılan UV haritalama tekniğinden ilham aldık. Bu noktada gündeme almak istediğimiz konu, dijitizasyon sürecinin bizim kültürel miras nesnelerine duyduğumuz evham ile korumaya çalışmamız illüzyonundan öte, onları nasıl teknolojik imkânların ışığında kendi duygu ve dışavurumlarımız ile yeniden yarattığımız ve nesnenin kendi bütünlüğünden öte asıl bu değerler bütünlüğünü saygı ve değerler çerçevesinde muhafaza etmemiz gerektiği.

Uygulama sürecinde 3 boyutlu baskıyı tercih etmemizdeki sebep, üretim teknolojisinin dijitalden fiziksele gerçekleştirdiği uyumlu ve doğrusal dönüşümdür. Sergide yaratmak istediğimiz etki ise yine finalize edilen bir nesneyi deneyimlemekten öte, süreci daha tamamlanmamış ve formun hâlâ devam eden bir dönüşümde olduğu izlenimi. Ayrıca, 3 boyutlu baskı teknolojisini sanatsal sergiler içerisinde var etmek bizim en çok peşinde olduğumuz amaçlardan biridir. Günlük hayatımızın fiziksel-dijital dönüşümlerin arasında geçtiği bir çağda -iki taraf arasında koyu çizgiler çekmekten öte- bu dönüşümlerin yarattığı yeni bir dil ve anlam arayışı içinde olmamız gerektiğine inanıyorum.

Son olarak, biraz geleceği konuşmak isteriz. Gelecekte kültür-sanat alanında hangi konu veya soruların ön plana çıkacağını düşünmektesiniz? FOLT Space bu noktada kendini nasıl konumlandıracak?

Cansu Nur Şimşek: Çoğu kuramcının/akademisyenin öne sürdüğü gibi gelecekte kültür-sanat alanında kodlama vasıtasıyla ortaya çıkacak gelişmelerin ön planda olması muhtemel. Bu anlamda “mekânsızlaşma’” herkesin daha aşina olacağı bir hale bürünecek. Tıpkı bizim amacımız gibi bu mekânsızlaşma daha fazla tasarımcının/sanatçının birlikte daha verimli çalışabilmesini sağlıyor. FOLT Space olarak gelecekte daha uluslararası çalışmayı ve disiplinler arası medyalar arası üretimler ile deneyim kavramı üzerinde durmayı planlamaktayız.

Önceki Yazı

Blockchain: Fütüristik Organizasyonların Gelecekteki Ekosistemi

Sonraki Yazı

Endüstri 4.0 Yolunda Veri Madenciliği ve Makine Öğrenmesi

Sonraki Yazı
Veri Madenciliği ve Makine Öğrenmesi

Endüstri 4.0 Yolunda Veri Madenciliği ve Makine Öğrenmesi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MAGG4 GÜNCEL İÇERİKLER

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme
Güncel İçerikler

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme

13 Mayıs 2019
Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?
Güncel İçerikler

Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?

9 Mayıs 2019
Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?
Güncel İçerikler

Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?

27 Haziran 2019
Engin Yılmaz: ‘‘GETEM'in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’
Güncel İçerikler

Engin Yılmaz: ‘‘GETEM’in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’

3 Mayıs 2019
Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?
Güncel İçerikler

Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?

3 Mayıs 2019

Güncel İçerikler

akıllı şehir Ar-Ge Artırılmış Gerçeklik Big Data Bitcoin Biyoteknoloji Blockchain Boğaziçi Üniversitesi Büyük Veri Dijital Dönüşüm Dijitalleşme Dijital Pazarlama Drone E-ticaret Endüstri 4.0 Erol Bilecik Eğitim finans Girişimcilik ICO IoT kitlesel fonlama kodlama kripto para Maker Maker Hareketi Makine Öğrenmesi Nesnelerin İnterneti Otomasyon robotik Sanal Gerçeklik sağlık Siber Güvenlik simülasyon StartUp STEM Sürdürülebilirlik teknoloji TTGV TÜSİAD Veri Bilimi VR Yapay Zeka Yazılım İnovasyon

Bizi Takip Edin

Güncel İçerikler

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme

Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?

Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?

Engin Yılmaz: ‘‘GETEM’in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’

Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?

Yapay Zekanın Gıdaya Katkıları

Haber bülteni

  • EDİTÖRDEN
  • KÜNYE

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP

Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aylık bültenimize abone olun güncel makalelerimiz mailinize gelsin.

Başarılı!