• EDİTÖRDEN
  • KÜNYE
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
No Result
View All Result
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
Magg4 Dergi
No Result
View All Result

Hayal Koç – Alp Sezginsoy: “Karar, Algı ve Düşünme Kabiliyeti Hâlâ İnsanlarda”

12 Temmuz 2018
Girişimcilik Ekosistemi
0
Hayal Koç

Hayal Koç

0
SHARES
Facebok'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Uzmanlık ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bir girişim olarak kurulan Expertera’nın CEO’su Alp Sezginsoy ve Satış, İş Geliştirme ve Pazarlama’dan sorumlu Şirket Ortağı Hayal Koç ile bir araya geldik. Expertera’nın gelişim süreci, vizyonu ve geleceğine dair konuşmanın yanı sıra Endüstri 4.0’ın gündelik hayatımıza olan etkilerinden de bahsettik. Sayın Koç ve Sezginsoy’a verdikleri bilgilerden ötürü teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Öncelikle sizleri tanıyarak başlayabilir miyiz?

Hayal Koç

Amerika’da doğup büyüdüm ama kısa bir dönem ailece Türkiye’de yaşadık ve Robert Koleji’nde okudum. Sonrasında Emory Üniversite’sinde ekonomi ve uluslararası ilişkiler okudum ve kariyerime JPMorgan’da yatırımcı bankacılığında başladım. Bir kaç sene sonra NYU-Stern Business School’da MBA’mi tamamladım. MBA sonrası danışmanlık sektörüne ilgim arttı ve kariyerimi EY’ın global merkez ofisinin starteji danışmanlık bölümünde devam ettim. Birçok sektörde geniş çaplı danışmanlık projeleri yönettim. Bu dönemde proje bazlı çalışmanın faydalarını ve bir alanda uzmanlaşmanın önemini gördüm.

Yaklaşık beş sene önce Türkiye’ye taşındım ve ilk başta danışmanlıkta çalışmaya devam ettim. PwC’in Stratejik Danışmanlık bölümünde pazara giriş stratejileri ve şirket satınalma süreclerinde yapılan “due diligence” çalışmalarını yönettim. Bu roldeyken daha önce farkettiğim trendler iyice netleşti. Özellikle Türkiye gibi gelişen ülkelerde güncel, güvenilir bilgi ve uzmanlığın ne kadar değerli olduğu ama aynı zamanda ulaşmasının ne kadar zor olduğunu gördüm. Aynı zamanda belirli bir seviye ve uzmanlığa gelmiş profesyonellerin daha özgür ve esnek bir kariyer istediklerini ama bunu gerçekleştirmekte zorlandıklarını gördüm. Bir platformun bu iki sorunu çözülebileceği düşünüyordüm. Sonra Alp’le tanıştık ve yola beraber devam etmeye karar verdik. Son üç yıldır da büyük bir zevkle Expertera‘nın satış, iş geliştirme ve pazarlama aktivitelerini yönetiyorum.

Alp Sezginsoy

Koç Üniversite’sinde ekonomi okudum, üzerine finansal piyasalarda ticaretle ilgilendim. Yurtdışında ekonomi ve finans ağırlıklı yüksek lisansımı yaptıktan sonra orada beş yıl kadar internetle birlikte gelişen ve firmaların bilgi ve uzmanlık süreçlerini dışarıdan yöneten KPO’da (Knowledge Process Outsourcing) alanında çalıştım. Orada büyük bir değişim gözlemleme şansım oldu, büyük firmaların projelerini Hindistan gibi yerlerde yönetiyorduk. Onlar bize danışmanlık ve yatırım bankacılığı projelerini veriyorlardı; ancak bunları Londra ofisiyle Hindistan üzerinden çalışıyorduk. Kendi içimizde de bir uzman networkü vardı; fakat çok verimli değildi. San Francisco ofisiyle çalışırken, orada talep edilen girişimlerin analizini yapma fırsatı bulduğumuzda, bilginin ve uzmanlığın zaman içinde uzun menzilli ve daha hızlı hareket etmek zorunda olması ve uygulamalarla desteklenmesi gerektiği fikri ortaya çıkmaya başladı. Bunun üzerine 2012’de Türkiye’ye dönerek Expertera’yı kurdum. Bu girişime 2012’de Beşiktaş’taki odamdan başladım, iki sene içinde çok farklı bir yere geldi. İlk başta danışmanlık firmalarıyla başladık.

Sonra Hayal geldi ve çok güzel bir vizyonla dâhil oldu. Hayal’in gelişiyle birçok süreç hızlandı, firmaların bize gelişi ve yurtdışına açılmamız bu süreçte oldu. İlk başta saatli çalışmalarla başlayan Expertera’nın hikâyesi şu anda bütünsel bir “external talent” yönetimine yönelik bir platforma dönüştü. Firmalar şu anda tek bir kanal üzerinden en üst seviye uzmanlığı yönetebiliyorlar.

Expertera nasıl bir oluşum?

Hayal Koç: Expertera, global bir uzmanlık platformu, hatta uzmanlık arayanları ve uzmanlığa sahip olanları bir araya getiren bir pazar yeri gibi düşünebilirsiniz. Bir tarafta firmalar, diğer tarafta da uzmanlar. Bir işin özünü, püf noktasını anlamak ve çözmek için o işi bilfiil yapmış bir kişiden, yani bir uzmandan görüşü almak, seni çok farklı bir yere götürebilir. Uzmanlık ve bilgi paylaşımını kolaylaştırmak ve her şirketin ulaşabileceği bir şey haline getirmek üzere Expetera’yı kurduk.

Expertera nasıl bir kolaylık sağlıyor, hangi boşluğu dolduruyor?

Hayal Koç: Platformumuzdaki uzmanlar (yani proje-bazlı çalışmak isteyen profesyoneller), farklı projelerde yer almak ve uzmanlıklarını değişik alanlarda değerlendirmek istiyor. Ama bunu yapmak hiç de kolay değil. Bir yandan bir alanda “uzman” olmak için, kendini sürekli geliştiriyor ve güncel tutuyor olman gerekiyor. Aynı zamanda bir proje alabilmek için kendini sürekli pazarlaman gerekiyor.

Birçok insan ikisini bir arada yürütemiyor, çok değerli uzmanlar olmalarına rağmen ikisini yapamıyorlar. Platformumuz sayesinde profesyoneller uzmanlık alanlarına uygun projelerde yer alabiliyor, bunu da güvenilir ve kolay bir ortamda sağlıyoruz. Böylelikle sadece uzmanlık alanlarına odaklanabiliyorlar. Firmalar da platformumuz sayesinde esneklik kazanıyor, uzun vadeli bir yatırım veya uzun bir süre beklemeden, ihtiyaçları olduğunda en yetkin uzmanlarla, proje bazlı çalışabiliyor. İki taraf da böylelikle daha verimli çalışmalar çıkarabiliyor.

Alp Sezginsoy: Dünya ve uzmanlıklar çok hızlı değişiyor ve evriliyor. Kurum kendi içinde bütün uzmanlıkları tutmuyor, tutamıyor ya da tutması gerekmiyor. Uzmanlıkların yarı yılı 10 seneden 4 seneye inmiş durumda. Kurumlar da dünyanın bu değişim hızına organizasyon yapısı olarak yetişemiyorlar. Bu sebeple, platformdaki serbest işgücünü çekip kullanmaları gerekiyor ki bu değişimi yakalayabilsinler.

Peki, dijital dönüşüm bunun neresinde?

Başarılı dijital dönüşümün sırrı teknoloji değil, insan. Teknoloji artık tüm süreçlerimizi etkiliyor ama bir sonraki adım, teknolojinin çalışma yöntemlerimizi de şekillendirmesi.

Alp Sezginsoy: Dijital dönüşüm bunun bir parçası. Mesela, orta ölçekli bir firma nasıl dijital dönüşümü yakalayacak? Ayakta kalmakla veya nakit akışıyla uğraşırken alıp bir de bunu yönetmelerine imkân yok. Logo yazılımını finans için uygulayacaksa bir finans uzmanı alacak, üç hafta çalışıp projeyi yapacak ve nakit akışını yönetecek. Bunun için bir finans departmanı kurmaz, kuramaz.

Hayal Koç: Başarılı dijital dönüşümün sırrı teknoloji değil, insan. Teknoloji artık tüm süreçlerimizi etkiliyor ama bir sonraki adım, teknolojinin çalışma yöntemlerimizi de şekillendirmesi. Örneğin eskiden uzun soluklu sınıf eğitimleri olurdu; ancak onların zamanı geçti. Çünkü sınıf eğitimini yapıncaya kadar konu değişiyor. Onun yerine kısa online eğitimler çok daha faydalı. Aynı zamanda Expertera gibi uzmanlık platformları sayesinde artık her konuda uzmanlaşmaktan ziyade o işin uzmanına hızlıca ve kolayca ulaşabiliyor ve iki tarafın da katkı değer sağladığı bir çalışma ortaya çıkarabiliyorsunuz. 

Nasıl bir uzmanlık paylaşım ortamından söz edebiliriz?

Alp Sezginsoy: Üretim metotları değişiyor. Şimdi bir tasarım yapacaksınız, sprint sürmek bir iki hafta alıyor. Birini işe almak istediğinizde iki buçuk ay sürebiliyor. Ne kişinin gereksinimine ne de programına uyuyor. Onun yerine üç gün içinde birini buluyor, uzmanlığına göre kişi projede iki hafta çalışıyor. Zaten uzmanlık çağı da oradan geliyor, uzmanlıkların daha çok paylaşıldığı bir dönemdeyiz. Ben senin uzmanlığına sahip değilim, onun yerine senin uzmanlığını değerlendiriyorum. Sosyal bir noktadan bakarsak, bilginin daha açık olduğu bir çağa geçiyoruz.

Hayal Koç: Expertera, aslında paylaşım ve on-demand (talep üzerine) ekonomilerinin çalışma hayatımızı geçişi olarak tanımlayabilirsiniz. Artık taksi çağırdığımız, yemek siparişi verdiğimiz ve seyahat ettiğimiz gibi çalışma hayatımız da daha esnek ve ihtiyaca uygun bir hale geliyor.

Bir paradigma değişimi mi yaşıyoruz? Sizce sosyal açıdan nasıl etkilerden söz etmek mümkün?

Alp Sezginsoy: İşin sosyal yönünü pek konuşmuyoruz. Bütün iş yapma sistemi değişiyor. Türkiye’deki iş yapış biçiminde genellikle insanlar iki kanal üzerinden ilerliyor: liyakat bazlı ve bağlantı bazlı ekonomi. Burada genellikle birilerini tanıdığın için işini yaptırabiliyorsun. Diğer seçenekte ise işini yaptırıyorsun çünkü işi biliyor, ödemesini yapıyorsun ve her şey doğru bir şekilde ilerliyor. Şu anda platformların kullanılmasında bile bir değişim var. 20 yıl önce Beşiktaş’a taşınma örneğimi vermek istiyorum.

Bir kahveye girip nakliyeci aradığımı söyledim, birisi çıkıp nakliyeci olduğunu söyledi. Bir şekilde anlaştık. İşin bir kısmını yapabildi, bir kısmını yapamadı. Şimdi Armut’a giriyorum, projenin ilanını öğleden sonra koyuyorum ve akşamına üç kişiden teklif alıyorum. Bakıyorsun, o kişi yüz projede çalışmış ve doksan sekizi memnun; bir güven oluşuyor. Sonra da o kişi çıkarken lütfen bir yorum bırak diyor; çünkü o da artık kariyerini orada yapıyor. Bu şekilde bütün parçalar birleşiyor. Buna güven ekonomisi deniyor, bir anda insanların birbirine güvenebildiği bir yapı oluşmuş oluyor. Airbnb’nin hikâyesine baktığınızda, şu an 40 milyar dolarlık bir şirket ilk sene bir yatırım alamamış. İnsanlar kimsenin başkasının evinde kalmaya güvenmeyeceğini düşünüyordu.

Hayal Koç: Buna rağmen insanların alışkanlıklarını değiştirmek kolay değil. BiTaksi, Über gibi alternatiflerin olmasına rağmen insanlar hala sokağa çıkıp taksi çağırıyor. Fakat önemli olan, insanların artık bu alternatiflerden haberdar olması. Zira çok sıkıştıklarından alternatiflerin birini deneyecekler ve ne kadar kolay, güvenilir ve pratik bir deneyim olduğunu görecekler. Ve ilerde o deneyimi tercih edecekler. Bize gelen şirketlerin bir çoğu da aynı şekilde, bir kere deneyerek başlıyor. Çok kısa bir sürede tam aradığı uzmanla verimli, profesyonel bir çalışma yaptıktan sonra eski iş yapış şeklinde dönemiyor. Müşterilerimizin %92’si bizi tekrar kullanıyor.

Endüstri 4.0 hâlihazırda süregiden bir devrim ve oluşumunu henüz tamamlamadı. Herkes bir şekilde kendi tanımını yapıyor ve bakış açısı farklı olabiliyor. Siz bu sürecin gündelik hayatımızı ne şekillerde etkilediğini ve nasıl bir değişimden geçtiğimizi düşünüyorsunuz?

Hayal Koç: Endüstri 4.0, kullandığımız tüm teknolojilerin daha “akıllı” bir hale geldiği ve böylelikle bağımsız kararlar alabildiği bir dünya demek. Özellikle daha rutin aktivitelerin otomasyona bağlandığı ve robotların devraldığı bir gelecekten bahsediyoruz. Bir çok kişi bundan korkuyor ve umutsuzluğa kapılıyor. Ama şu gerçek var: insanların beyni her zaman değerli olacak.

Kormak yerine bu yeni dünyaya adapte olabilmek için günlük hayatımızda sürekli kendimizi eğitiyor ve geliştiriyor olmamız gerekiyor. Bu da yeni teknlojileri kullanarak, online eğitimler alarak, farklı projelerde yer alarak ve farklı insanlarla çalışarak olacak. Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki, artık kurumlarda veya lise/üniversitelerde verilen eğitimler yetmiyor. Hayat boyu kendimizi eğitmemiz ve geliştirmemiz gerekiyor, çünkü ilerde insanların yapacağı işler daha nitelikli, uzmanlık gerektiren işler olacak. Bu anlamda Expertera gibi uzmanlık platformları bu geçişi destekliyor ve kolaylaştırıyor.

Alp Sezginsoy: Endüstri 4.0 çok büyük bir değişim, kısa bir sürede olan bir değişim değil. Farkında olup bunu uygulamaya başlayanlar ileride kazanacaklar, diğerleri ise yavaş bir çöküşe girip yok olacak. Bize işgücü olarak yansıyan yönü ise 20 sene içerisinde sanayide insanların yaptığı işlerin %95’inin otomasyonunun gerçekleşecek olması. Şu sıralarda evrensel temel gelir üzerine konuşuluyor. İnsanların boşa çıkınca daha nitelikli işleri yapmaları gerekiyor ve bunu yapabilmek demek robotlarla ve makinelerle rekabet içinde olmak anlamına geliyor. İnsan, bunu doğru yapabilmek istiyorsa elinden gelenin en iyisini yapmalı. Bu da kendini tanımayı ve tüm enerjisini verebileceği bir alan bulmayı gerektiriyor. Eskiden var olan kurumsal bir şirkete gidip %20 verimle çalışma dönemi geçiyor.

Endüstri 4.0’ın aslında insana çok değer vermeyen bu sistemi de değiştireceği öngörülüyor. Sosyal girişimcilik kavramının gelmesiyle beraber, değer ve yarar üretmeye yönelik kampanyalar ön plana çıkıyor.

Endüstri 4.0’ın aslında insana çok değer vermeyen bu sistemi de değiştireceği öngörülüyor. Sosyal girişimcilik kavramının gelmesiyle beraber, değer ve yarar üretmeye yönelik kampanyalar ön plana çıkıyor. Eski reklamcılık anlayışının değerini yitirdiğini ve daha insana dönük çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Türkiye bir yandan sürece çok hızlı adapte oluyor; ancak çok ciddi bir çalışma da gerekecek. Dijital dönüşüme dair bir korku da mevcut.

Alp Sezginsoy: Bu bir alışkanlık değişimi. Sanayi devrimiyle insanlar daha standardize bir üretim biçimine girdiler, verimli bir üretim hali oluştu. Bu artı değer de insanlarla paylaşıldı ve güvenli hayatlarına devam ettiler. Şu an bu sarsılıyor. Güzel bir şekilde olup olmaması bizim elimizde, insanın kendi kendine öğrenebilmesini ve kendi uzmanlığını çok hızlı bir şekilde ileriye götürmesini gerektiren bir sistem oluşuyor.

Hayal Koç: Evet, böyle bir korku var ama daha önce de bahsettiğim gibi bence biraz abartılmış bir

korku, zira insanlar ve insanların beyni her zaman değerli olacak. Ama aynı zamanda insanlar artık kendilerini geliştirmekten sorumlu olacak. Bu büyük bir sorumluluk ve değişim. Eskiden 10-20 yıllık bir eğitim, insanı 50-60 yıl götürebiliyordu. Artık bu geçerli değil ama aynı zamanda paylaşım ekonomisi sayesinde insanlar artık istedikleri bilgiye ve eğitime kolayca ulaşabiliyor. Böylelikle “hayat boyu eğitim” bir gerçek oluyor. Endüstri 4.0′ hakkında son bir hatırlatma yapmak isityorum. Bu yeni devirde Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka, robotik teknolojiler ve sanal gerçeklik olacak. Fakat bu teknolojiler insanların elinde. Karar, algı ve düşünme kabiliyeti hâlâ insanlarda.

Bitirmeden önce, başladığınız ve geldiğiniz noktayı düşünerek Expertera’nın geleceğine dair bir öngörünüz var mı?

Alp Sezginsoy: İlk kurduğumuzda Don Kişot iken, şu anda bir trendin göbeğinde olduğumuzu görüyoruz. Birkaç sene önce kimse bunları konuşmuyordu. Şu anda ekosistemi kuruyoruz, bilinci ve farkındalığı yaratıp o değişimi sağlayacağız. Bu bizim misyonlarımızdan bir tanesi. Şu anda 15,000 uzmana dokunuyoruz, yurtiçinde ve dışında 65,000 uzman kanalımız var. Büyük ölçekli kurumların yanı sıra orta ölçekli kurumlarla da çalışıyoruz ve onların da talep üzerine iş yapmadan faydalanmalarını sağlıyoruz. İhtiyaca göre hem üst segmente, hem de alt segmente hizmet veriyoruz. Şu anda orta ve alt ölçeğin temel ihtiyaçlarına odaklanan bir kanal ve büyük firmaların dış kaynaklarını yönetebileceği bir uzman kanalı kurduk.

İleri baktığımızda; erken bir şekilde pazara girmiş, dünyada söz sahibi olmaya başlayan ve daha çok söz sahibi olacak, belirli bölgeleri alabilecek bir noktada duruyoruz. Yurtdışında faaliyetlerimiz var, ilerde daha da fazla açılma ve belirli yerlere bayrağımızı dikmek bizim için önemli bir hedef; çünkü Expertera’nın farklılaştığı kendine has alanları var. Bu konuda çalışma ve görüşmelerimiz devam ediyor. Platformumuzdaki kullanıcı deneyimini geliştirmeyi istiyoruz. Dış kaynakların kullanımı çok önemli, kurumların bunları direkt entegre edebileceği bir sistem ve yapay zekâ ile daha hızlı eşleşme altyapısı kurma çalışmalarımız devam ediyor. Sonuç olarak, adım adım ve bütünsel bir değişimden bahsettiğimiz için bu sektörde yapılacak çok iş var. Bu anlamda, çok heyecanlı bir dönem bizi bekliyor.

Hayal Koç: Expertera maceramızın en sevdiğim tarafların biri, her şeyi müşteriyi dinleyerek ve gördüğümüz ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor olmamız. Küçük ve orta ölçekli kurumlara hizmet vermemiz de bu şekilde başladı. Firmamızı Türkiye’de kurduk ve burada çok ihtiyaç olduğunu gördük; fakat aslında küresel bir ihtiyaçtan bahsediyoruz. Her zaman kendimizi global bir firma olma gördük ve o yolda hızlıca ilerliyoruz.

Röportajın Videosu

Etiketler: Endüstri 4.0Experteraexternal talentNesnelerin İnternetiYapay Zeka
Önceki Yazı

Hulusi Berik: "Melek Yatırımcılar Cansuyunu Veren, Yeşermeyi Sağlayan Kişilerdir"

Sonraki Yazı

Endüstriyel Otomasyonda Önemli Bir Oluşum: Proente

Sonraki Yazı
Proente

Endüstriyel Otomasyonda Önemli Bir Oluşum: Proente

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MAGG4 GÜNCEL İÇERİKLER

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme
Güncel İçerikler

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme

13 Mayıs 2019
Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?
Güncel İçerikler

Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?

9 Mayıs 2019
Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?
Güncel İçerikler

Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?

27 Haziran 2019
Engin Yılmaz: ‘‘GETEM'in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’
Güncel İçerikler

Engin Yılmaz: ‘‘GETEM’in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’

3 Mayıs 2019
Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?
Güncel İçerikler

Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?

3 Mayıs 2019

Güncel İçerikler

akıllı şehir Ar-Ge Artırılmış Gerçeklik Big Data Bitcoin Biyoteknoloji Blockchain Boğaziçi Üniversitesi Büyük Veri Dijital Dönüşüm Dijitalleşme Dijital Pazarlama Drone E-ticaret Endüstri 4.0 Erol Bilecik Eğitim finans Girişimcilik ICO IoT kitlesel fonlama kodlama kripto para Maker Maker Hareketi Makine Öğrenmesi Nesnelerin İnterneti Otomasyon robotik Sanal Gerçeklik sağlık Siber Güvenlik simülasyon StartUp STEM Sürdürülebilirlik teknoloji TTGV TÜSİAD Veri Bilimi VR Yapay Zeka Yazılım İnovasyon

Bizi Takip Edin

Güncel İçerikler

Yapay Zeka ve Tasarım Odaklı Düşünme

Yapay Zekâ Doktorların Yerine Geçebilir mi?

Çocuklar Yapay Zeka ile Ne Zaman Tanışmalı?

Engin Yılmaz: ‘‘GETEM’in en temel işlevi daha önce de söylediğim gibi bir e-kütüphane oluşu.’’

Yapay Zekanın Duyguları Var mı? Nasıl İşliyor?

Yapay Zekanın Gıdaya Katkıları

Haber bülteni

  • EDİTÖRDEN
  • KÜNYE

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP

Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aylık bültenimize abone olun güncel makalelerimiz mailinize gelsin.

Başarılı!