• EDİTÖRDEN
  • KÜNYE
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
No Result
View All Result
Magg4 Dergi
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP
Magg4 Dergi
No Result
View All Result

SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Meriç Öner ile Arşivcilik Üzerine

19 Temmuz 2018
Güncel İçerikler, Sanat
0
Meriç Öner

Meriç Öner

0
SHARES
Facebok'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Sayın Meriç Öner ile SALT ve dijital arşivcilik ekseninde röportaj yapma şansı yakaladık. Yeni teknolojilerin arşivcilik alanında nasıl etkileri olduğu, dijitalleşmenin bilgiye ulaşmak isteyen kullanıcılar tarafında neleri dönüştürdüğü gibi noktaları bizler için değerlendiren Sayın Öner’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Öncelikle okurlarımız için kısaca kendinizden bahsetmenizi rica edeceğiz.

SALT Araştırma ve Programlar Direktörüyüm. Kurumun oluşum günlerinden beri ekipteyim. Mimarlık alanında eğitim aldım. Mekâna olan düşkünlüğüm onun üzerinden kültürü anlamaya odaklıydı. Yapıları bir ürün olarak algılamaktan çok döneme ve ortama dair ipuçları olarak görmeye meyilliydim. Bu yöndeki merakım baskın çıktı ve mimarlık yaptığım kısa bir sürenin ardından nesnedense soru ve tartışma üretebileceğim yerleri tercih ettim. SALT bünyesinde çoğunlukla Türkiye’deki maddi kültürü temel alan ve 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze gelenlere dair çalışmalar yürüttüm.

Endüstri 4.0 odaklı bir dergi olarak dijitalleşmeyi farklı boyutlarıyla ele almaya çalışıyoruz. Bu bağlamda, sizinle de genel olarak arşivcilik üzerine konuşmak isteriz. Fakat öncesinde, SALT’ın kuruluş sürecinden bugününe neler gerçekleşti, öğrenmek isteriz.

SALT kamu kullanımı için içerik geliştiren bir kurum. İçeriği, hem araştırma hem de programlar temelinde dolaşıma sokuyoruz. Kurumun öncelikli ilgileri ve üretim biçimleri kültür alanındaki deneyimlerimize ve eleştirilerimize dayanıyor. Bu bağlam dâhilinde ne arşivi ne de onun parçası olduğu dijital ortamı SALT’ın bütününden ayırmak söz konusu değil. Arşiv, önemli tartışma alanlarını farklı formatlarda kamu programlarına katmamıza aracı oluyor kuşkusuz; ancak kurumun üretimi arşivden bağımsız olarak da dijital varlık kazanıyor. Mesela e-yayınları, konuşma kayıtlarını, güncellenen blog yazılarını hatırlatabilirim.

SALT Araştırma kapsamında bulunan ve saltresearch.org adresinde yer alan kayıtlara gelirsek, onlar her meraklı bireyin bakış açısına göre yeni bir yanıt, hatta daha değerlisi yeni bir soru olma potansiyeline sahip. Bu potansiyeli etkinleştirmek, kurumun bünyesi dışında faydalı olmasına aracılık etmek elbette erişimin kolaylığıyla doğru orantılı. Arşiv koleksiyonlarının çevrimiçinde paylaşılması her şeyden önce geniş katılımlı bir yorumlama beklentisine işaret ediyor. Belgeler bu biçimde kullanıma açıldığında, sadece uzmanların erişiminde olmaktan çıkıyor. SALT’ın kullanıcılara sunduğu hizmet tam da bu bakımdan yeni bakış açılarına aracılık etmeye yarıyor.

Günümüzde, yeni teknolojilerle beraber arşivcilik alanında da değişimlere tanık olmaktayız. Dijital arşivciliğin gelişimini nasıl yorumlarsınız, SALT bu konuda nasıl çalışmalar yürütüyor?

Yeni teknolojilerin yaygın olarak arşivlemeye doğrudan etkisi mutlaka olumlu; ancak baş döndürücü bir hızda gelişmiyor. Başka gündelik gerekler için yaşanan gelişmelerden, örneğin depolamada buluttan ya da kaydetmede gelişen dijital görüntüleme tekniklerinden, faydalanılıyor. Ancak belgeler üzerinde çalışırken henüz konuyu bilen kişilerin becerilerine tabiyiz. SALT’ın bunu konu ve sorun etmesiyle makine zekâsının işe ne biçimlerde dâhil olabileceğini araştıran iki program ürettik geçtiğimiz sene. Refik Anadol’un Google Artist and Machine Intelligence ekibiyle çalışarak SALT Araştırma kaynaklarına farklı biçimlerde yaklaşmayı sağlayan çalışmalardı bunlar. Mevcut 1.700.000 belgeyi tarif ettiğimiz etiketlerin dışındaki ilişkileriyle incelemeye açıyordu. SALT Galata’da bu bağlamda yer verilen Arşiv Rüyası ve Zahir Mekânda Arşiv enstalasyonları hem arşivlemeye hem de arşivi kullanmaya dair öneriler oluşturdu.

Bugün SALT Araştırma bünyesinde yer alan baskın içerik kâğıt düzleminde. Dijitalleştirme işi eriyip yitebileceklerin bir anlığına dondurulmasını ve saklanmasını sağlıyor, kuşkusuz. Öte yandan yeni teknolojilerin beraberinde yeni arşivleme gerekleri doğuruyor. Bunu öncelikle mimarlıktaki dijital üretimler üzerinden ele almaya başladık. Geçtiğimiz sene mimarlık ve tasarım arşivi çalışmaları kapsamında uluslararası kurumların bu yöndeki çalışmalarını ele alan konuşma programları düzenledik. Dijital içerik üretiminde çok sayıda yazılım kullanılıyor. Yazılımlar, donanımlarla birlikte çok hızlı değişiyor. Arşivci, önüne gelen iki boyutlu bir belge karşısında -kısıtlarını tartışacak da olsak- temel becerilere sahip. Oysa ticari kurumların tezgâhından çıkan bir yazılıma bağlı herhangi belgenin korunmasında tek başına çalışması olanaksız. Geçtiğimiz otuz senenin birikiminin erişimde kalması için ona içeriği üreten kadar yazılımı ve hatta donanımı üretenlerin sahip çıkması gerekli. Böyle iş birliklerinin denendiği ortamların yanı sıra bu amaçla geliştirilen yeni yazılımları takip ediyoruz. İlk etapta mimari ofislerin bugünden yarına hazırlıklı olması için derlediğimiz yöntem ve önerileri sunacağız.

Bilginin daha kolay erişilebilir ve paylaşılabilir olduğu bir dönemdeyiz. Bu açıdan düşünüldüğünde, arşivlerin dijital ortama aktarılmasının kullanıcılara ulaşmada olumlu anlamda etkili olduğunu söylemek mümkün mü?

SALT Araştırma’daki dijitalleştirme çalışmasının bu varsayım üzerine kurulu olduğunu belirtmiştim. Burada bilginin ham hâliyle yorumlanmış hâli arasındaki ince çizgiye dikkati çekerim. Arşivin erişilebilirliği tarifli disiplin ve birikimlerin dışına açık olmayı sağlıyor. Bir kapı ardında, belirli koşullar içerisinde incelebilen içerik sözgelimi, bir yayın biçiminde kamusallaştığında hikâyesiyle birlikte var oluyor. Anlatı yanlış veya eksik olmayabilir. Ancak büyük anlatılara dönüşme ihtimali yüksektir. Oysa noktasal bakılacak, zaman içerisinde birbirine geçişler sunacak, asla tamamlanma yükümlülüğü olmadan zihinde delikler açacak şekilde beslenmek de mümkün arşivden. Kullanıcı tarafındaki bu değer, arşivin tümüne sirayet etmeye müsait. Düşünün, SALT Araştırma bünyesindeki uzmanların yanı sıra çok sayıda meraklı araştırmacı belgeleri kullanıyor olduğunda gözden kaçan ne kadar çok ayrıntı yüzeye çıkacak, belki kimi hatalar tespit edilecektir.

Arşivleri dijital ortama aktarma sürecinden bahsetmeniz mümkün mü? Nasıl sorunlarla karşılaşmaktasınız?

Arşivlerin aktarımı kurulu ortamımızda zorlu süreçler değiller. Günümüz koşullarında sağlıklı bir süreklilik için vurgulanması gereken yine insan emeği. Belgelerin dilleri var. Türkiye coğrafyasında geçmişe dönük çalışırken farklı lisanlara hâkim olmak gereği bunlardan yalnızca biri. Daha meşakkatli olan ise ilgili alanın bilgisine sahip olarak demin sözünü ettiğim geçişlere olanak tanıyacak ilişkileri tespit ve tarif etmek. SALT Araştırma’daki konular doğrultusunda sanat, mimarlık, ekonominin yanı sıra toplumsal tarihe hâkim bir ekip bu işin temelini yükleniyor. Ayrıca konular özelinde davet ettiğimiz araştırmacılarla çalışıyoruz.

Türkiye’de arşivcilikte gelişen teknolojilerden ne ölçüde yararlanıldığını düşünmektesiniz?

Dijitalleştirmenin ve kamu erişimine açmanın pek çok kurum için öncelik arz ettiği ve bu işin Türkiye genelinde hızlandığı bir gerçek; ancak geçmişten gelen birikimi zaman karşısında eritmek kapsamlı çalışmalar gerektiriyor. Arşivler, albenisi görece az süreçler gerektirdiği için maddi destek mekanizmalarını işletmek daha zorlu. Türkiye’de kültüre dayalı üretimin bir sorunu sunulduğu anda tüketime hazır olmasına dayalı beklenti. Hafızanın değerini savunanların kolaylıkla bu işi yapmaya soyunması olası değil. Bu bakımdan hissedilen eksiklikler varsa teknolojiden yararlanılamamasından kaynaklanmıyor. Misyonu ve imkânı olan kurumların yanına ivedilikle yenilerinin eklenmesi gerekiyor. Maalesef festival düzenlemek heyecanı böyle uzun vadeli niyetlerden daha baskın çıkıyor. SALT’ta geçici ve kalıcı olana dair bir muhasebe yürütüyoruz hep. Bunun, teknolojiyi kullanmak kadar kritik olduğunu biliyoruz.

SALT, araştırmacılara geniş bir dijital arşiv sunmakta. Son olarak, koleksiyonlarınızdan bahsedebilir misiniz?

SALT Araştırma koleksiyonları temelde görsel pratikler, yapılı çevre, sosyal yaşam ve ekonomik tarih konularındaki belgeleri kapsar. Şehir, toplum ve ekonomi alanlarındaki içerik, 19. yüzyıl sonlarından günümüze uzanır. Türkiye’de mimarlık ve tasarım tarihi çalışmaları 20. yüzyıla, sanat tarihi ise 1950’ler sonrasına odaklanır. Toplamda 1.800.000’e yakın yazılı ve görsel belgelerin tümü Türkçe ve İngilizce etiketlerle saltresearch.org’da incelemeye açıktır. SALT Galata’da yer alan SALT Araştırma mekânındaki kitap ve dergilerden oluşan yayın koleksiyonu da aynı ilgi alanlarına tamamlayıcı nitelikte kaynak teşkil eder.

Etiketler: Arşiv RüyasıArşivcilikDijital içerikGoogle Artist and Machine IntelligenceMeriç ÖnerSALTSALT AraştırmaSALT GalataZahir Mekânda Arşiv
Önceki Yazı

WBAF Dünya Melek Yatırım Kongresi 2018

Sonraki Yazı

Blockchain & Bitcoin Konferansı

Sonraki Yazı
Blockchain

Blockchain & Bitcoin Konferansı

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MAGG4 GÜNCEL İÇERİKLER

Sudem Ayaz: '' Endüstri 4.0 ile birlikte IoT sadece bir başlangıç.''
Genç Nesil

Sudem Ayaz: ” Endüstri 4.0 ile birlikte IoT sadece bir başlangıç.”

19 Şubat 2019
BlockchainIST Center ve Blokzincir Ticaret Platformu İş Birliği Lansmanı
Etkinlik

BlockchainIST Center ve Blokzincir Ticaret Platformu (BTP) İş Birliği Lansmanı

19 Şubat 2019
Müzede Hackhaton
Etkinlik

Sakıp Sabancı Müzesi- Müzede Hackhaton

18 Şubat 2019
4. Sanayi Devrimi - Endustri 4.0 Nedir
Güncel İçerikler

4. Sanayi Devrimi

18 Şubat 2019
Muhammed Yılmaz: ‘'Uçakta Doğan Çocuk Dünya Vatandaşı mı Oluyor. ’’
Girişimcilik Ekosistemi

Muhammed Yılmaz: ‘’Uçakta Doğan Çocuk Dünya Vatandaşı mı Oluyor. ’’

15 Şubat 2019

Güncel İçerikler

akıllı şehir Ar-Ge Artırılmış Gerçeklik Big Data Bitcoin Biyoteknoloji Blockchain Boğaziçi Üniversitesi Büyük Veri Değişim Dijital Dönüşüm Dijitalleşme Dijital Pazarlama Drone E-ticaret Endüstri 4.0 Erol Bilecik Eğitim finans Girişimcilik ICO IoT kitlesel fonlama kodlama kripto para Maker Maker Hareketi Makine Öğrenmesi Nesnelerin İnterneti Otomasyon robotik Sanal Gerçeklik sağlık Siber Güvenlik simülasyon StartUp STEM Sürdürülebilirlik TTGV TÜSİAD Veri Bilimi VR Yapay Zeka Yazılım İnovasyon

Bizi Takip Edin

Güncel İçerikler

Sudem Ayaz: ” Endüstri 4.0 ile birlikte IoT sadece bir başlangıç.”

BlockchainIST Center ve Blokzincir Ticaret Platformu (BTP) İş Birliği Lansmanı

Sakıp Sabancı Müzesi- Müzede Hackhaton

4. Sanayi Devrimi

Muhammed Yılmaz: ‘’Uçakta Doğan Çocuk Dünya Vatandaşı mı Oluyor. ’’

Akıllı ve Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik | imeceLAB

Haber bülteni

  • EDİTÖRDEN
  • KÜNYE

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İŞ DÜNYASI
    • GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ
  • AKADEMİ
  • ETKİNLİK
  • SOSYAL PERSPEKTİF
    • MAKER
    • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    • SİVİL TOPLUM
    • SANAT
  • HABERLER VE BLOG
  • Genç Nesil
  • Patent ve Lisanslama
  • TIP